Yazan: Ahmet Ender Dağlar
Bu başlık birkaç hafta sürecek bir seri şeklinde ilerleyecektir.
İki alt başlıktan oluşan bugünkü yazımın ilk bölümünde sosyal mecrâların gelişim sürecine; ikinci bölümünde ise kişisel verilerimizin kullanımına değinen kısa bir giriş yaptım.
Keyifli okumalar.
Buraya Nasıl Geldik?
Bilgisayar ve internetin hayatımıza girmesiyle hızla değişen yaşam tarzımız günümüzde akıllı cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla herkesin adetâ cep boyutunda internetli bilgisayarlara sahip olmasına imkân sağladı. Bunun yanında bilgisayar, tablet ve akıllı televizyonlar da hayatımızın normal bir parçası haline geldi ve olmazsa olmaz bir parçası olma yolunda ilerliyor. Bu teknolojik devrim yaşam alışkanlıklarımızı baştan sona değiştirdi. İnsan ilişkilerinden iş hayatına, alışverişten eğitime, sinemadan video oyunlarına, reklamcılıktan bankacılığa pek çok alanda dijitalleştik. Bu değişim ve dönüşümün en büyük ve gözle görülür yanı hatta belki de katalizör etki gösteren kısmı sosyal mecrâlar ile dijital platformların hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmesi desem yanılmış olmam herhalde. MSN, YouTube, Facebook, Twitter derken WhatsApp, Telegram, Tiktok, Threads ve son olarak Twitter’ın yeni hâli X gibi küresel; Bip ve Yaay gibi yerli iletişim ve sosyal medya platformları gibi pek çok platform hayatımıza girdi. Yine benzer şekilde Netflix ile başlayan dijital film platformu furyâsı bugün Apple Tv, Amazon Prime, Hulu, Mubi, Disney+, Todd gibi küresel ölçekli platformlarla ve puhutv, Blu Tv, Gain, Exxen, tabii gibi yerli platformlarla artarak hayatımıza girmeye devam ediyor.
21. Yüzyılın En Gözde Madeni: Kişisel Veriler
Bilim ve teknolojinin günümüzde ve yakın gelecekte batıda ileri olması sebebiyle bu gelişmelerin ilk olarak batıdan çıkması ve büyümesi gayet doğaldır diye düşünüyorum. Bu sebeple ilk çıkmalarından, ilk kullanılan ve tanınan mecralar olmalarından dolayı avantajlı olarak şu anda tüm dünyada Amerika merkezli sosyal mecralar ve dijital platformlar kullanılıyor. Hepimiz bu platformların çoğusunu ücretsiz, kimisini ücretli olarak bayıla bayıla kullanıyoruz. Bu platformlar üzerinden bu şirketler çok büyük gelirler elde ediyor. Elde edilen reklam ve kullanım gelirlerinin yanında dijital maden olarak nitelendirilen kişisel verilerimizi de bu platformlara platformlarını ücretsiz kullanımlarımız karşılığında veriyoruz. Bedava kullanıyoruz fakat karşılıksız değil. Bir söz vardır “bir ürüne para ödemiyorsanız ürün sizsinizdir.” Bu söz tam da bu durumu ifade ediyor. Bu durum uygulama marketlerden indirdiğimiz bedava tüm uygulamalar için geçerli sayılır. Kişisel verilerimiz o kadar kıymetli ki reklam sağlayıcılar bu verileri büyük şirketlerden satın alıp bizlere kişiselleştirilmiş reklam sağlıyorlar. Ne demek bu kişiselleştirilmiş reklam?
Devamı için bir sonraki yazımda görüşmek üzere;
Hoşça kalın..