Gençlik Divanı

Müslüman ve Düşünce

Yazan : Furkan Mollamehmet

Selamünaleyküm arkadaşlar.

Bu yazımda sizlere müslüman ve düşüncenin arasındaki bağı anlatmaya gayret edeceğim. İlk olarak tanım yaparak başlayabiliriz.

Düşünce Nedir?

Düşünce; insanın zihninde meydana gelen ve fikirlerin, kavramların, duyguların veya anıların bir araya gelerek işlenmesi, değerlendirilmesi ve oluşurulması değil midir? Ayrıca felsefede büyük bir söz sahibi olan Aristo da düşünceyi şöyle tanımlıyor: Düşünce eylemi, varlıkların ve varlıklar arasındaki münasebetlerin zihnimizdeki bir aksidir. Bundan dolayı düşünce eylemi gerçeklik dünyasına uygundur. Temelde bir konuyu anlama, analiz etme, yorumlama ve sonuç çıkarma yeteneği olarak tanımlanabilir. Bu süreç; bilgiyi organize etme, problem çözme, karar verme ve yaratıcılığı içerir. Bir de düşünce ile karıştırılan vesvese kavramı vardır.

Vesvese Nedir?

Vesvese zihnin içsel düşüncelerini, tereddütlerini ya da insanın iç sesini temsil eder. Vesvese terimi genellikle nefsin veya şeytanın, kişinin kalbinde olumsuz düşünceler uyandırması anlamında da kullanılır. Bu, insanın içsel mücadelesini ve doğru ile yanlışı ayırt etme sürecini ifade etmek için kullanılır.

Kur'an'ın Düşünceye Dikkat Çektiği Bazı Ayetler

Şimdi tanımları yaptığımıza göre müslüman ile olan bağına bakabiliriz. Düşünce kavramı Kur'an'da pek çok yerde tekerrür eder. Örneğin Kamer suresindeki 17, 22, 32 ve 40. Ayetlere bakalım: “Bu, Rabbinin dosdoğru yoludur. Öğüt alıp düşünmesini bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıkladık.” Allah, Kur’an’ın anlaşılması ve öğüt alınması için onu kolaylaştırmıştır. Bu ayet de Kur’an’ın, anlaşılması ve öğüt alınması için kolaylaştırıldığını ifade eder. İnsanların Kur’an’dan öğüt almak, içindeki mesajları anlamak ve ondan ders çıkarmak için çaba göstermeleri gerektiğini vurgular. Allah’ın kelamının anlaşılabilir ve öğüt alınabilir bir şekilde indirildiği ve bu öğütten faydalanmak isteyen herkesin bunu başarabileceği ifade edilir. Bu ayet, insanlara Kur’an’ı anlamak için çaba göstermeleri gerektiğini hatırlatır. Yani buradan da bizim aklımızın sınırlı olduğunu hafif de olsa anlayabiliriz. Çünkü alimler tarafından yapılan tefsirlerde bile bu ayetlerin hikmetlerinin pek azına erebilirken öz halindeki manaların ve hikmetlerin tümüne ermemiz pek zor olacaktır. Burda bizim bilemediklerimize gayb diyorlar.

Gayb Nedir?

Gayb duyu organlarımızın tam olarak algılayamadığı şeylerdir. Hadi şimdi bir ayete daha bakalım: Enam Suresi 50. ayeti <De ki: ''Size Allah’ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben, bana vahyedilenden başkasına uymam.'' De ki: ''Kör olanla, gören bir olur mu? Yine de düşünmeyecek misiniz?''> bu ayetin sonunda “Kör olanla, gören bir olur mu? Yine de düşünmeyecek misiniz?” ifadesiyle insanların bilgi ve bilgisizlik konusunda birbirlerinden farklı oldukları, aklını kullanmayanların ve gerçeği görmeyenlerin varlığına dikkat çekilir. Bu ifade; insanların düşünmeye, anlamaya ve gerçeği görmeye çağrıldığını vurgular. Yani, ayet insanları düşünmeye ve doğruyu görmeye teşvik eder.

Düşünce Hayatımızı Nasıl Etkiler?

Pekala şimdi bir de düşüncenin hayatımızı nasıl etkilediğine bakalım ve birkaç soru ile başlayalım. Mesela hiç doğdunuzdan itibaren varlığınızı sorguladınız mı? Ya da bir şeyler merak ettiniz mi? Elbette. Çünkü biz bir insanız. Bizim aklımız ve düşüncelerimiz var. Bir insanın düşüncesiz bir iş yaptığına hiç şahit oldunuz mu? Bence hiç kimse şahit olmamıştır. Bir şeyin amacının ya da sebebinin olmadığını bilirsek o işi yapmayı pek istemeyiz. Lakin amacın ne olduğunu bilirsek yahut bir amacın var olduğuna inanırsak o işi yapasımız gelir. Hayat imtihanının kendisi de böyle değil midir? Tabi bu ahiret inancı olan insanlar için geçerlidir. Çünkü biz dünyanın varlığına inanıp bu dünyadaki yaşamımızın sonunda ahireti kazanacağız. Ahiret hayatı da işte bu dünya için bize bir sebeb bir amaç oluyor. Yani İslam, insanın düşünce dünyasında yalnız olmadığını ve hayatın sonunun olmadığını ahiretle açıklıyor.

Düşünceler kimimizi çok bunaltıyor, sıkıyor ve darlıyor. Bence düşünceler insanları darlamamalı. Çünkü bu insana zarar veremez ki. Vesvese de buna dahil. Çünkü bunlar somut bir eylem değil yalnızca soyut düşünceden ibaretler. Örneğin bir üst geçidin üzerinde olduğumuzu varsayalım. Altımızdan da onlarca arabalar geçiyor olsun. Altımızdan geçen araçlardan bize hiçbir zarar gelmiyor. Düşünceler de bu verdiğim örnek gibidir. Bu örneği düşünce dünyamıza uyarlayabiliriz.

Özet olarak gün içinde aklımızdan onlarca düşünce geçiyor ama bize hiçbir zararı olmuyor diyerek müslüman ve düşünce arasındaki bağı anlattığım yazımı sonlandırıyorum.

Selametle kalın..

6/28/2024
© Kaahn 2024