Yazan : Muhammed Emin Baykan
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيْمِ
الْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِيْنَ، وَالصَّلَاةُ وَالسَّلَّامُ عَلَى رَسُوْلِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ أَجْمَعِيْنَ
Esselamu aleyküm. Önceki yazımda batının etkisi altında olduğumuzdan, batının kölesi olduğumuzdan, onların izni bilgisi olmadan bir uçak bile kaldıramayacağımızdan bahsetmiştik. Bu yazıda, bu sorunun neden oluştuğundan bahsedecek ve çözümlerini konuşacağız.
Neden Bu Sorun Oluştu?
Sorunların çözümü için öncelikle onları anlamak ve neden ortaya çıktığını kavramak önemlidir.
Ne yazık ki, son zamanlarda Müslümanlar olarak uhrevi hedeflere odaklanmak yerine, dünya nimetlerine yönelme eğilimindeyiz. Batı, bu yönelişi kendi çıkarları doğrultusunda kullanarak, bizi yolumuzdan saptırmak için bize çeşitli oyunlar oynamakta. Bizi imanımızdan, maneviyatımızdan uzaklaştırmakta ve bu durumu örtbas etmektedir. Batı bize çok büyük bir zarar vermektedir fakat biz onların büyük bilbordların cazibesine kapılmış durumdayız. Hayatımızı sadece bu dünyadan ibaret sanıp, hep bu dünya için düşünüyoruz ancak öbür dünyayı hiç düşünemiyoruz. Bu tutum, bizleri manevi değerlerden uzaklaştırarak içsel bir boşluğa sürüklüyor. Batının sunduğu görsel şatafat ve maddi nimetler, uhrevi değerlerimizi göz ardı etmemize neden oluyor.
Peygamber Efendimiz (sav) ashabına şöyle buyurdu: “Sizler karış karış, arşın arşın sizden öncekilerin yolunu izleyeceksiniz/onların inançları ve yaşayışlarını ölçü edineceksiniz. İnsanın giremeyeceği küçük bir keler / kertenkele deliğine girecek olsalar, siz de onları takip edeceksiniz.”
sorduk:
“Ya Resûlellah! Takip edeceklerimiz Yahûdiler ve Hristiyanlar mı olacak?”
Şöyle buyurdu: “Ya başka kimler olacaktı?”
Peygamber Efendimiz (sav) bu hadisinde gelecekte ümmetinin olacağı durumdan yani bu günden bahsetmiştir. Öyle bir zaman gelecektir ki biz Müslümanlar, Yahudileri ve Hristiyanları en ufak şeylerde bile taklit edip hayatlarımızı onların hayatlarına benzeteceğizdir. Bir düşünün bu hadis hangi vakitten kimlerden bahsediyor? Bizi anlatıyor gibi durmuyor mu sizce?
Size bir hadisi daha aktarayım. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur : ‘’Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.’’
Eğer biz bu kafirlere benzersek onlardan olursak nasıl peygamberimizin ümmetinden olacağız? Nasıl mahşer günü onun sancağı altında olacağız ? Nasıl onun Havzı-kevser suyundan içeceğiz? Nasıl cennete gireceğiz?
Bu Sorunun Çözümü İçin Ne Yapmalıyız?
1)Maneviyatımızı güçlendirmek
Bu zamanlarda giderek Kur’an ve sünnetten uzaklaşmış durumdayız. Onların anlamlarına değil daha çok Arapçalarına önem vermekteyiz bu yüzden dinimizin maneviyatının uzağında kalmış durumdayız. Giderek İslam’ı bırakmakta ve batıya yönelmekte, maneviyatımızı batıda aramaktayız. Bu yüzden öncelikle maneviyatımızı takviye etmemiz lazım. Bu yüzden hepimiz Peygamber Efendimizin(sav), ashabının ve büyük imamların hayatlarını okumalı; bu zatların hayatlarından feyizler almalı ve onların sevgisiyle kalplerimizi doldurmalıyız. Ayrıca güzel, İslami bir hayat yaşamak istiyorsak peygamberimizin izini takip etmeli, sünnetine uymalı, en azından kütüphanemizde bir hadis kitabı bulundurmalı ve onu okuyup hayatımıza entegre etmeliyiz. Ayrıca, tabii ki de İslamımızın en önemli olan kitabı Kur-an’ı Kerim’i tefsirinden okumalı ve onun anlamına yoğunlaşmalı. Yine bunları hayatımıza entegre etmeliyiz yoksa kalplerimiz git gide kurur, maneviyatımız azalır hatta yok olmaya kadar gidebilir ve bu bizim için yararlı bir sonuç doğurmaz.
Bu yazımın da sonuna geldik. İnşallah bir dahaki yazımda diğer çözüm yollarından bahsedeceğim. Yazımı bitirmeden önce Filistin ve bizim için bir dua edelim : Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sağlam bastır ve şu kâfir kavme karşı bize yardım et.”
Allah’a emanet olun. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere…