Yaban Çilekleri (1957) Film Tahlili

“Yaban Çilekleri”: Ingmar Bergman’ın bir filmi. Filmde bir ihtiyar doktorun çağrıldığı törene yolculuğu ve gördüğü rüyalar konu ediliyor. Hikayede bir yolda İtalya’ya giden üç genç arabaya alınır. Sonra kaza yapan bir çift daha arabaya alınır. Çift, yolda tatsızlık çıkarır. Neticede çiftten, gençlere kötü örnek oldukları için arabadan inmeleri istenir. Çift arabadan indirilir ve tatsızlık çok […]
Yaban Çilekleri (1957) Film Tahlili

Skyfall Üzerine

Bazen direnmek zor. Sebepler değişir. Bazen de şartlar insanı zor olana, aklı zorlayan şıkka yöneltir. Film, bir tecelli. Aklı film gibi çalıştıranların eseri. Sezgi yetmeyebilir. Odaklanmak da lazımdır. Bu insandaki kabiliyyeti açığa vurur. James Bond’un son filmlerinde ajanlığın bir bilim olduğunu açıkça gördüm. Belki sibernetik ve habercilikle bağlantılı. Dövüş sanatlarını içeriyor. Radyolar, telsizler, silahlar, bilgisayarlar… […]
Skyfall Üzerine

Bütün Saadetler Mümkündür Üzerine

Acaba filmde göstermek mi tesirlidir, göstermemek mi? Türkiye’de İslamcı sinemamızın baş meselelerinden biri bu. Bu tavır, Diriliş Ertuğrul (hatta Yunus Emre: Aşkın Yolculuğu gibi) sinemaları pathos’tan ethos’a, hissettirmekten göstermeye doğru bir yola götürüyor. Bir film İslamiliği göstermese de başarılı olabilir mi, sorusunu soruyorum. Cevap: olabilir. Herhalde kalabalık ne diyecek sorusunu sormadığı için başarılı olan filmlerden […]
Bütün Saadetler Mümkündür Üzerine

Kill Bill I ve II

Bazen filmde göstermemek, göstermekten mühimdir. Bir bakış, bir alan çekiminden çok daha fazlasını verir. Fakat bunlar zevk temelinde olur: Zevk filmin atmosferini, ruhunu tanzim eder. Böylece bakışımız gelişir: Bazen aşk, bazen nefret, bazen esrar, bazen merak yönlerinden filme bakarız. Kill Bill 1 filminde çoğunlukla gerilim bu biçimde kullanılır: izleyiciyi ekrandan koparmamak. Bir baba ve kızın […]